SAĞLIK
Giriş Tarihi : 05-03-2024 14:32

DR. KARAASLAN: AVRUPA ÜLKELERİ ARASINDA AŞIRI KİLOLU VE OBEZİTE SIKLIĞININ EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKE TÜRKİYE

Harran Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Karaaslan, 4 Mart Dünya Obezite Günü ile ilgili bilgiler paylaştı. Dr. Karaaslan, “Dünya genelinde yetişkin nüfusta obezite sıklığı, son 50 yıl içerisinde yaklaşık 3-4 kat artmış ve global bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir.” Dedi.

DR. KARAASLAN: AVRUPA ÜLKELERİ ARASINDA AŞIRI KİLOLU VE OBEZİTE SIKLIĞININ EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKE TÜRKİYE

Toplumda farkındalık oluşturmak ve konuya dikkat çekmek için önemli bir fırsat olan 4 Mart Dünya Obezite Günü ile ilgili Harran Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Karaaslan’dan açıklama geldi.

OBEZİTE HESAPLAMASI BEDEN KİTLE İNDEKSİ İLE YAPILIYOR

Obezitenin dünyanın sorunu haline geldiğini belirten Dr. Karaaslan; “Obezite sağlıklı yaşamı olumsuz etkileyecek düzeylerde, vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlandığını” belirterek şu ifadelere yer verdi.

“Erkeklerde vücut yağ oranın %25’i, kadınlarda ise %30’u geçmesi obezite olarak kabul edilmektedir. Ancak, vücutta yağ yüzdesini belirlemek kolay olmadığı için, günlük pratikte obeziteyi aşırı yağdan ziyade aşırı kilo olarak tanımlıyoruz. Obezitenin tanım ve derecelenmesi beden kitle indeksi (BKİ) hesaplaması ile yapılmaktadır. BKİ, kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmaktadır. Bu hesaplamaya göre BKİ’nin 30kg/m2’nin üzerinde olması obezite olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bel çevresi ve bel-kalça oranı gibi ölçümler de karın bölgesinde artmış yağlanmayı gösteren önemli göstergeler olarak kabul edilmektedir.” Dedi.

“OBEZİTE SON 50 YIL İÇERİSİNDE 3-4 KAT ARTMIŞ”

İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Karaaslan;
“Dünya genelinde yetişkin nüfusta obezite sıklığı, son 50 yıl içerisinde yaklaşık 3-4 kat artmış ve global bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Benzer şekilde Türkiye’de de obezite sıklığı yıllar içerisinde artmaya devam etmektedir. Avrupa ülkeleri arasında aşırı kilolu ve obezite sıklığının en yüksek olduğu ülke Türkiye olarak bildirilmektedir. Yetişkinlerde obezite sıklığının kadınlarda %40’ı, erkeklerde ise %30’u geçtiği tahmin edilmektedir.Obezite genellikle alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması ve bu durumun uzun sürmesi halinde ortaya çıkan karmaşık bir hastalıktır. Hareketsiz yaşam, yüksek kalorili beslenme, genetik yatkınlık, bazı hormonal bozukluklar ve sosyo-ekonomik faktörler gibi çok sayıda parametrelerden etkilenmektedir. Obezite, günümüzde önlenebilir ölümlerin, sigaradan sonra gelen ikinci en önemli sebebidir. Ayrıca Tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, beyin-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, mide reflü problemleri, safra yolu hastalıkları, pankreas iltihaplanması, eklem bozuklukları, cilt enfeksiyonları, çeşitli kanser türleri ve depresyon gibi bazı hastalık risklerini artırmakta ve iş bulma zorluğu ile sosyal izolasyon gibi sosyo-ekonomik problemlere de yol açabilmektedir.” Sözlerini kaydetti.

DR. KARAASLAN: SAĞLIK KURULUŞLARINA BAŞVURMAK ÖNEMLİ

“Fazla kilolu ve obezitesi olan kişilerin sebep olan faktörlerin araştırılması ve kilo kontrolünün sağlanması amacıyla sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerilmektedir.” Diyen Dr. Karaaslan; “Kilo artışına sebep olan bir hastalık saptanması halinde öncelikle sebep olan faktörler düzeltilmeye çalışılmaktadır. Bunların dışında, obezite ile mücadelede sırasıyla yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri uygulanmakta ve yeterli yanıt alınmaması halinde son aşamada cerrahi işlemler kullanılabilmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri klasik olarak kalorisi azaltılmış sağlıklı beslenme tedavisi, egzersiz önerileri ve davranış terapilerinden oluşmaktadır. Obezite tedavisinde kullanımı onaylanan ilaçlar, diyet ve egzersizle birlikte kullanıldığında, ek faydalar sağlamaktadır. Bu ilaçlar, iştahı azaltarak ve/veya bağırsaklardan yağ emilimini düşürerek etkili olmaktadır. Obezite cerrahisi veya bariatrik cerrahi ise ciddi obezite durumlarında uygulanır ve diğer yöntemlerle başarılı kilo kaybı sağlanamayan hastalar için önerilmektedir.” İfadelerine yer verdi.

STAND AÇILDI, BİLGİLENDİRME YAPILDI

Öte yandan Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi, başarılı sağlık hizmetinin yanı sıra yaptığı etkinliklerle sağlıklı yaşam konusunda dikkat çekmeye devam ediyor. 4 Mart Dünya Obezite Günü   dolayısıyla hastanede diyabet hastalığı konusunda bilgilendirme yapmak için stant açıldı. Hastane girişinde açılan stantta Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Serap Satış, başhemşire ve personel tarafından hasta ve hasta yakınlarına diyabet konusunda bilgilendirme yapıldı.

 

AdminAdmin