Eski Yurt Dışı Milli Eğitim Genel Müdürü ve DEVA Partisi MYK Üyesi Hasan Kaplan, Göbeklitepe Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Reşit Öncel ve yönetim kurulunu ziyaret ederek Türkiye’nin yeni barış ve demokratikleşme süreci üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Ziyarette önemli açıklamalarda bulunan Hasan Kaplan, Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir terör nedeniyle yaşadığı acıların, kayıpların ve bedellerin ardından yeni bir döneme girdiğini ifade etti. Kaplan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde TBMM açılışında DEM Partili milletvekilleriyle tokalaşması, ardından 22 Ekim 2024’te Öcalan’a “Gelsin, DEM grubunda konuşsun” çağrısında bulunması, ve Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te PKK’nın silah bırakma çağrısı yapmasının süreci başlattığını hatırlattı.
Kaplan, bu çağrının ardından PKK’nın 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında yapılan 12. Kongresinde kendini feshettiğini duyurmasının ikinci aşama olduğunu, 11 Temmuz 2025’te Kuzey Irak’ta sembolik silah bırakma töreninin ise tarihi bir dönüm noktası olarak kayda geçtiğini vurguladı.
“TBMM Tarihi Bir Sorumluluk Üstlenmiştir”
Hasan Kaplan, sürecin bundan sonraki aşamasında TBMM’nin başat rol üstlendiğini belirterek, Meclis Başkanı başkanlığında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına başladığını ve ilgili tarafları dinlediğini söyledi. Kaplan, “Meclis bu fırsatı doğru değerlendirebilir ve yeni bir dönemin başlatılmasına öncülük edebilirse, adını tarihe altın harflerle yazdıracaktır.” dedi.
“Bu Süreç Türkiye İçin Tarihi Bir Fırsat”
Kaplan, sürecin dikkatli ve kapsamlı yürütüldüğünü belirterek, Türkiye’nin daha önceki hatalardan ders çıkardığını, jeopolitik ve sosyopolitik boyutların bütüncül şekilde değerlendirildiğini ifade etti. “Bu meselede başarılı olunursa, hem toplumsal barış sağlanacak hem de ülkemizin önüne önemli fırsatlar doğacaktır.” dedi.
“Ekonomi ve Adalet En Temel Sorunlarımız”
Konuşmasında sadece barış süreci değil, Türkiye’nin yapısal sorunlarına da dikkat çeken Kaplan, adalet ve ekonomi alanlarının öncelikli çözüm bekleyen konular olduğunu söyledi:
“Yargıya güven azalmış durumda. Yargısına güvenini yitirmiş bir toplumun sağlıklı gelişmesi düşünülemez. Toplumun yüzde 80’i yoksullukla mücadele ederken, toplam mevduatın yüzde 80’i toplumun yüzde 2’sinin elinde. Gelir dağılımı korkunç derecede bozuldu.”
Kaplan, nepotizm ve liyakatsizlik sorunlarının da ülke yönetimini zayıflattığını vurguladı:
“Adalet Mülkün Temelidir sözü artık duvarlarda asılı kalmamalı. Hak kavramı anlamını yitirdiyse, tuz kokmuştur.”
“Demokratik Hukuk Devleti İnşa Edilmeli”
Kaplan, Türkiye’nin geleceği için şu önerilerde bulundu:
-
Hür düşünme iklimi oluşturulmalı, demokratik hukuk devleti inşa edilmelidir.
-
Hukukta eşitlik ve servet dağılımında hakkaniyet sağlanmalıdır.
-
Şeffaf yönetim, ehliyet ve liyakat esas alınmalıdır.
-
Sivil toplum ve akademi sürece aktif katkı sunmalıdır.
-
Yeni, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa ile her vatandaş birinci sınıf vatandaş olmanın onurunu yaşamalıdır.
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Hedefine Ulaşabiliriz”
Hasan Kaplan, açıklamasının sonunda şunları söyledi:
“Eğer hukuk, adalet, şeffaflık ve ortak akıl ilkelerine riayet edilirse, Türkiye’nin ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi’ hedefine ulaşması mümkündür. Böylelikle kalkınmış, müreffeh ve barış içinde bir toplum inşa etmek mukadder olacaktır.”
Admin











